League Of Legends Bedava Balıkçı Fizz Kodu, lol Balıkçı Fizz kodu, bedava Balıkçı Fizz kodu,Balıkçı Fizz kodu, league of legends Balıkçı Fizz kodu, lol free Balıkçı Fizz code
Çok çok eskiden, Runeterra'nın okyanusları karadakilerden çok daha eski uygarlıklara ev sahipliği yapıyordu. Şimdilerde Muhafız Denizi adıyla bilinen denizin derinliklerinde, bir zamanlar görkemli bir şehir vardı. Fizz, bu şehre yerleşmiş bir yordle'dı. Şehrin gururlu, asil halkının zanaatkârları ve savaşçıları arasında yaşayıp gidiyordu. Aynı ırktan olmasalar da şehir halkı onu kendileriyle eşit görüyordu. Fizz oyuncu tabiatı ve açık denizlerde yaşadığı maceralar hakkında anlattığı hikâyeler sayesinde kendine her eğlencede yer buluyordu.
Ama dünya değişmeye başlamıştı. Okyanuslar ısınıyor, ısındıkça da zifiri karanlık derinlerde yaşayan acımasız yırtıcılar yüzeye çıkma cesareti buluyordu. Diğer su altı yerleşimlerinin sesi sedası kesilmişti bile. Fakat görkemli şehrin yöneticileri, bu tehditle nasıl başa çıkacaklarına hâlâ karar verememişlerdi. Fizz denizi köşe bucak dolaşıp sağ kurtulmuş olabilecek ya da en azından neler yaşandığını bilen birilerini bulma görevini üstüne aldı.
Sonra bir gün, gigalodonlar geldi.
Bu devasa ejder balıkları uğursuz çığlıklarıyla avlarını sersemlettikten sonra saldırıyorlardı. Görkemli şehrin sokakları kısa sürede kırmızı kan bulutlarıyla kaplandı. Birkaç saat içinde binlerce kişi öldü. Beslenme çılgınlığına kapılmış katil balıklar dev gövdeleriyle kuleleri ve tapınakları yerle bir ettiler. Sudaki kan kokusunu alan Fizz aceleyle geri döndü. Savaşa katılıp şehri kurtarmaya kararlıydı.
Ama çok gecikmişti. Şehirden geriye kurtarılacak bir şey kalmamıştı. Toz toprak sonunda yatıştığında geride ne bir tek canlı varlık ne de taş üstünde taş kalmıştı. Canavar sürüsü ise çoktan çekip gitmişti. Denizin buz gibi derinliklerinde yalnız kalan Fizz yasa ve umutsuzluğa gömüldü. Yordle sihri zayıflarken kendini akıntıların insafına bırakıp ölüm gibi bir uyuşukluğun içinde sürüklenmeye başladı. O rüya görürken binyıllar geçip gitti...
Yeniden uyanması tamamen şans eseri oldu. Suyun yüzeyinde durmakta olan, tahtadan yapılma, devasa bir balıktan atılan bir avuç bakır para suya düşüp denizin dibine yayıldı. Yüzeydeki şey gigalodon değildi ama Fizz yine de telaşlanmıştı. Suyun dışındaki dünyayı pek bilmiyordu ama acaba balıklar orada da yaşayabiliyor muydu? Hayatında ilk defa yüzeye doğru yüzüp başını sudan çıkarmaya cesaret edebildi.
Suyun dışında, orada yaşayan ve tahtadan balıklarla denizin yüzeyinde gezinen insanlar olduğunu gördü. Bu fikir Fizz'i hem korkutmuş hem de heyecanlandırmıştı. Fakat insanların suya attıkları ilginç hediyeleri gördüğünde, onunla arkadaş olmak istediklerinden emin oldu. Okyanusta bir oraya bir buraya giden bu balıkları takip ederken, gel zaman git zaman bir liman şehri olan Bilgewater'a vardı.
Bu kaygan derili tuhaf yaratık, kanunsuz şehrin sakinleri arasında kısa sürede bir efsaneye dönüştü. Ona Dalgaların Dümencisi demeye başladılar. Bir okyanus ruhu olduğu düşünülüyordu. Bilgewater'lıların söylentilerine göre Fizz devasa yaratıklara istediğini yaptırabiliyor, üç başlı taş zıpkınıyla gemilerin gövdelerini delebiliyor ve isterse karada, isterse suda nefes alabiliyordu. Yaramaz çocukları aysız gecelerde “Bana bak, hemen uyumazsan Dümenci gelip seni alır, balıklara yedirir,” diye korkutuyorlardı.
Fizz aslında iyi niyetli ama bir yordle'a göre bile fazlasıyla muzır ve Bilgewater halkını şaşkına çevirmekten büyük keyif alıyor. En deneyimli balıkçılar okyanusun kabarıp çekileceğinden ne kadar eminlerse, Dalgaların Dümencisi'nin de onları hiç rüzgâr esmeyen durgun sulara sürüklemesi ihtimaliyle ağlarını dolduracak kolay bir ava götürmesi ihtimalinin aynı olduğundan o kadar eminler. Böyleyken bile Fizz açgözlü ve bencil insanları sevmiyor. Sandıklarını kolay yoldan gümüşle doldurmak isteyen nice kurumlu kaptan, gizemli rehberinin tayfasını güvenli sulara değil denizin derinliklerinde batmaya götürdüğünü gördü.