League Of Legends Ölüm Çiçeği Elis

League Of Legends Bedava Ölüm Çiçeği Elis Kodu, lol Ölüm Çiçeği Elis kodu, bedava Ölüm Çiçeği Elis kodu,Ölüm Çiçeği Elis kodu, league of legends Ölüm Çiçeği Elis kodu, lol free Ölüm Çiçeği Elis code


Her yanı sürgülenmiş, ışıksız Noxus sarayı Ölümsüz Hisar'ın derinliklerinde yaşayan Elise, acımasız ve yırtıcı bir canavar. Vaktiyle güçlü bir ailenin hanımı olan Elise bir örümcek tanrı tarafından ısırılmadan önce ölümlüydü. Örümceğin ısırığı insanlığını alıp götürmüş ve onu ölümsüz olduğu kadar zarif bir yaratığa dönüştürmüştü. Ebedi gençliğini korumak için masumları kendisine yem eden Elise'in cazibesine karşı koyabilen çok az kişi var.
Yüzyıllar önce, Noxus'un köklü ve kudretli ailelerinden biri olan Kythera Hanesi'ne doğan Elise, aklı zayıf olanların üzerinde güzelliğin sahip olduğu gücü çabucak fark etmişti. Yaşı geldiğinde kendi hanesinin gücüne güç katmak amacıyla Zaavan Hanesi'nin varisiyle evlenmek için planlar yapmaya başladı. Bu birliktelik Zavaan Hanesi'nin birçok mensubu tarafından hoş karşılanmamıştı. Ancak Elise bu evliliğin gerçekleşmesi için karşı çıkanları etkisi altına almış ve evlenmek istediği adamın aklını çelmişti.
Elise'in planları tutmuş, eşinin üzerindeki etkisi git gide artmıştı. Zaavan Hanesi güçlendikçe Kythera Hanesi'nin de yıldızı parlıyordu. Elise'in eşi kendi Hanesi'nin yüzüydü belki ama içeride olanları bilenler gücün kimin elinde olduğunun farkındaydı. Elise'in eşi ilk başlarda bu duruma göz yumduysa da zamanla diğer Noxus ailelerinin alay konusu olunca hoşnutsuzluğu büyümeye başladı.
Sonunda adamın kini öyle bir hâl almıştı ki bir akşam yemeği sırasında Elise'in şarabına vücudunun şeklini bozacak bir zehir koyduğunu açıkladı. Ardından bazı şartlar sundu; Elise soylu çevrelerden çekilecek ve eşi iktidarı eline alırken yoluna çıkmayacaktı. Bu durumda kendisine panzehiri verecekti. Reddederse de Elise'in yavaş yavaş, acı içinde ölümünü seyredecekti. Zehir hemen etkisini göstermiş, aldığı her nefeste zehir kadının bedenini ve kemiklerini yavaş yavaş parçalamaya başlamıştı. Elise eşinin panzehiri yanında bulundurduğunu düşünerek avcuna bir bıçak gizledi ve vicdan azabı çeken eş rolünü oynamaya başladı. Niyetini belli etmeden, onu affetmesi için yalvara yakara, iki gözü iki çeşme adama yanaştı. Bu arada zehir vücudunu mahvediyor, cildinin rengini değiştiriyordu. Her yeri acıyla dolarken bedenini korkunç yaralar kaplıyordu.
Elise eşine ulaştığında adam bu kadının kötülüklerini ne kadar hafife aldığının çok geç farkına varmıştı. Üzerine atladığı adamın kalbine bıçağı saplayıp yavaşça çeviren Elise eşinin ölüşünü izledi. Panzehiri bulup içtiyse de artık çok geçti. Yüzü acayip bir hâl almış üzerinde yaralar açılmıştı. Çirkin bir büyü ile harekete geçirilmiş bir ceset gibi görünüyordu.
Artık Zaavan Hanesi'nin Hanımı Elise olmuştu. Noxus siyasetinin doğası gereği, imparatorluktan zayıf bir karakteri gönderdiği için Elise takdir edilmişti. Ancak güzellik ve güç konusunda öylesine takıntılıydı ki Elise artık topluluk içine çıkmaz olmuş ve yüzünü örten bir peçe ile gezmeye başlamıştı. Gün ışığından köşe bucak kaçtığı ve kapısına gelen müttefikleri, dilek sahiplerini geri çevirdiği için vaktiyle güçlü olan hanesi yavaş yavaş unutulmaya yüz tutmuştu. Elise sarayının boş koridorlarını yapayalnız arşınlayan karanlığa ait bir karaktere dönüşmüş ve yalnızca geceleri dışarı adım atar olmuştu.
Gece yarısı çıktığı gezintilerden birinde Elise'in karşısına peçeli başka bir kadın çıktı. Kadın, Elise'in avcunun içine bir Kara Gül mührü koyup kulağına Solgun Kadın'ın Elise'in kabiliyetlerini önemsediğini fısıldadı. Elise yoluna devam ettiyse de kadının sesi eski hâline dönebileceğinin vaadiyle arkasında yankılandı. Duyduklarının saçma olduğunu düşündü ancak beyhudeliği ve güzelliğini geri kazanma umudu Elise'i bu meseleyi daha derinden araştırmaya itti. Kara Gül mührünü tekrar bulana kadar haftalarca Noxus sokaklarında gezindi. Sonunda bir yeraltı mezarına açılan kapının girişinde mührü tekrar gördü.
Saklı mühürleri takip ederek karanlık sihirli güçlerle haşır neşir olan, gizli bilgiler ve sırlara hakim Kara Gül cemiyetine ulaştı. Elise kısa bir süre içinde cemiyetin müdavimi olmuştu. Üyelerin arasında peçesiz dolaşmaya başlamış ve yaşı belli olmayan, inanılmaz güzellikteki kudret sahibi Solgun Kadın ile yakınlık kurmuştu. Elise bu topluluğun adetlerine uyum sağlamışsa da kendisine verilen sözün yani güzelliğine kavuşmanın peşini bırakmamıştı.
Solgun Kadın, Gölge Adalar adında menfur bir yerden bahsetmişti. Anlattığına göre, orada yardımcılarından biri açgözlü bir örümcek tanrıya kurban gitmişti ve bu yardımcısının yılan şeklinde bir hançeri vardı. Hançerde güçlü bir sihir bulunuyordu ve kadın tekrar hançeri eline geçirirse bu sihri Elise'in güzelliğini geri getirmek için kullanacaktı. Elise derhal bu görevi kabul etti ve bu büyük ganimet için ödenmesi gereken kanlı bir bedel olacağını bildiğinden yanında bir grup Kara Gül üyesini götürecekti.
Elise, kendisini ve yoldaşlarını okyanusun öteki ucuna taşımak için borca batmış, çaresiz bir gemi kaptanı buldu. Haftalarca süren yolculuğun ardından her yeri saran kara sislerin ötesinde sarp kayalıklarıyla ada belirdi. Elise kül rengi kumlara ayak bastı ve kuzuları kıyıma götürürcesine takipçilerini adanın korkunç derinliklerine sürükledi. Takipçilerin çoğu kindar hayaletler tarafından kaçırıldı ancak Örümcek Tanrı'nın ağlarla kaplı inine geldiklerinde yarım düzinesi hâlâ Elise'in yanındaydı.
Aniden, karanlığın içinden kabuklarla kaplı, şişkin ve ucube bir yaratık çıkıverdi ve feryatlar içindeki takipçilere saldırmaya başladı. Etrafındakiler örümcek ağları arasında savrulup katledilirken, Elise Solgun Kadın'ın aradığı hançeri çürümüş bir cesedin elinde buldu. Hançeri tam çekip çıkardığında Örümcek Tanrı, zehirli dişlerini Elise'in omzuna geçirdi. Yüzüstü düşerken Elise'in kalbine hançer saplanmıştı. O anda hançerin kudretli büyüsü ölümcül zehir ile karışarak Elise'in vücudunda dehşet verici bir değişimi başlattı. Büyü ile güç kazanan zehir Elise'in vücudunu yenilediği gibi onu eskisinden daha güzel bir forma sokuyordu. Bütün yaraları gitmiş ve cildi bir porselen gibi pürüzsüz olmuştu ama zehrin kendi hırsları vardı. Birden Elise'in sırtı dalgalı bir hareketle savrulmaya başladı ve arkasından derisini delerek örümcek bacakları çıkıverdi.
Değişimin verdiği ıstırapla ayaklanan Elise karşısında Örümcek Tanrı'nın yükseldiğini gördü. İkisi de paylaştıkları kudretin farkındaydı ve bu beklenmedik ortaklığın ikisi için de çok faydalı olabileceğini hissetmişlerdi. Elise Noxus'a yelken açmak için gemisine dönerken adanın ruhları onu rahatsız etmedi. Gemi gecenin karanlığında rıhtıma vardığında gemideki hayatta kalan tek yaratık Elise'di.
Elise hançeri Kara Gül'ün liderine geri getirdi. Ancak Solgun Kadın, güzelliğini veren sihrin zamanla zayıflayacağı konusunda Elise'i uyarmıştı. Böylece iki kadın bir anlaşma yaptı. Kara Gül, Elise'e Örümcek Tanrı'ya bahşedilmek üzere kurbanlar verecekti ve bunun karşılığında Elise adalarda bulduğu kudretli eşyaları Kara Gül'e teslim edecekti.
Elise Zaavan Hanesi'nin terkedilmiş koridorlarına döndü; artık güzel ancak münzevi bir kimse olarak biliniyordu. Gerçek yüzüyle ilgili kimsenin bilgisi olmasa da hâlâ hakkında garip dedikodular dolaşmaya devam ediyor. Ölümsüz güzelliği ve harap, tozlu sarayını mesken tutmuş korkunç bir yaratık hakkında dedikodular.
Elise'in Gölge Adalar'a yaptığı ilk gezinin üzerinden yüzyıllar geçti. Artık Elise ne zaman saçında beyaz bir tel görse veya gözlerinin altında bir kırışıklık fark etse Kara Gül'den kolayca kandırıp topladığı bir grup ile karanlık sislerle kaplı adaya yelken açıyor. Onunla yolculuğa çıkan kimse dönmüyor ve görenler her seyahatinin dönüşünde Elise'in yenilenmiş ve capcanlı olduğunu söylüyor; elinde de Solgun Kadın için getirdiği kadim bir ganimet
 Ölüm Çiçeği Elis 975 RP